>>>EDATLAR (İLGEÇLER) <<<
EDATLAR (İLGEÇLER)
Sözcükler ve kavramlar arasında türlü anlam ilgileri kurmaya yararlar ve anlamları ancak bu ilgiyle belirir.
Tek başlarına anlamları yoktur.
Cümle içindeki kullanışlarına göre anlam kazanırlar.
Örn:
Senin için aldım bu gülleri (sana özel)
Güller kadar güzelsin (eşitlik)
Ve başına
Taç gibi takasın diye (benzerlik)
Cümleden çıkarıldıklarında cümlenin anlamında eksiklik, daralma veya bozulma olur.
Örn:
Sen kuş gibisin.> sen kuşsun
Ağırlığı kadar para kazandı. > ağırlığı para kazandı.
Bunun için çok geç. > bunun çok geç.
Kendilerinden önce gelen adlarla genelde öbek oluştururlar.
Örn:
İçimize /güneş gibi/ doğdun.
Bütün bunları /azıcık mutluluk için/ yapmıştı.
Dilimizdeki ilgeçler çok değildir. Genelde ve sıklıkla kullanılanlar: “kadar, gibi, için, göre, ile” dir.
Bunların dışındakiler “dolayı, ötürü, üzere, doğru, karşı, yalnız, ancak, mi, …” dir.
Sık kullanılan ilgeçlerin cümleye kattıkları anlamlar:
1. gibi:
Benzetme ilgecidir. Karşılaştırma/eşitlik anlamı da verir.
örn:
Dünyada onun gibisi yoktur. (eşitlik)
Dev gibi adamdı. (benzerlik)
2. kadar:
Benzetme ilgecidir. Zaman, karşılaştırma, yaklaşıklık anlam ayrıntılarını da verir.
Örn:
Sabaha kadar çalıştık. (zaman)
Melek kadar saf biri. (benzerlik, gibilik)
O, Ayhan kadar güçlüydü. (karşılaştırma)
Bahçede yüz kadar öğrenci toplanmıştı. (yaklaşıklık)
3. ile:
Birliktelik, araç, durum, neden anlam ayrıntıları verir.
Örn:
Asya’yla buraya geldiler. (birliktelik)
Ankara’ya uçakla gidin. (araç)
Annesinin boynuna sevinçle sarıldı. (durum)
Dalgınlıkla unutmuşum. (neden)
4. için:
Amaç, neden sonuç, hakkında, özgülük (aitlik), uğruna anlamlarını verir.
Örn:
Gözünü açmadığı için göremedi. (neden-sonuç)
Onun için iyi şeyler söylemiyorlar. (hakkında)
Kış için hazırlıklar başladı. (kışa özgü, ait)
Bu kitaplar için iki yüz bin lira ödedik. (bedel, karşılık)
Yurdumuz için çalışmalıyız. (uğruna)
5. göre:
Görelik, görecelik, uygunluk, ölçütlük, karşılaştırma anlamları verir.
Örn:
Bu, bize göre bir ev değil. (uygunluk)
Bana göre adam gelmeyecek. (bence, bana sorulursa)
Ayağını yorganına göre uzat. (ölçü)
Öğrendiğimize göre Ali gelecekmiş. (bakılırsa)
Kardeşlerine göre biraz daha huysuz. (karşılaştırma) |